Spor psikolojisi nedir, ne değildir?
Sporcular antrenmana yüzde 90 oranında fiziksel, yüzde 10 oranında da zihinsel olarak odaklanmaktadır; fakat yarışmaların yüzde 90’ı zihinseldir. Çünkü elit düzeyde sporcuları fiziksel olarak ayıran çok az bir durum söz konusudur. ELKE GRAHAM (Avusturalyalı olimpik yüzücü)
Spor psikolojisi nedir, ne değildir?
Sporcular antrenmana yüzde 90 oranında fiziksel, yüzde 10 oranında da zihinsel olarak odaklanmaktadır; fakat yarışmaların yüzde 90’ı zihinseldir. Çünkü elit düzeyde sporcuları fiziksel olarak ayıran çok az bir durum söz konusudur. ELKE GRAHAM (Avusturalyalı olimpik yüzücü)
Bir sporcuya, antrenöre veya sporcu ailesine sorduğumuzda, “Bir sporcunun performansının yüzde kaçı psikolojisine dayanır?” Neredeyse tamamına yakınının %70in üzerinde bir rakam verdiği dünyanın birçok yerinde gözlemlenmektedir. Bizler de bu soruyu sorduğumuzda aldığımız yüksek yüzdeye rağmen, fiziksel olarak daha düşük kalan pay için haftanın birçok günü antrenman yapılırken, mental hazırlık için planlı bir sistemle antrenman yapan çok nadir sayıda sporcu ile karşılaşmaktayız.
İlk olarak spor psikolojisinin ne olduğuyla ilgili kısa bir tanımla başlayalım. Spor psikolojisi, sporcuların ve antrenörlerin performanslarını arttırmaya yönelik çalışan ve bunları da sporcuların düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını bir sebep-sonuç ilkelerine bağlı kalarak tüm hatlarıyla ele alan ve zihinsel antrenman teknikleriyle, performans artırımı için çalışan bilim dalıdır. Sporcuların performansında psikolojik faktörlerin önemli bir yeri vardır. Spor performansının doğasında olan teknik, taktik, fizik becerilerine ek olarak psikolojik becerileri de eklememizin katkısı büyük ölçüde olacaktır. Sporcuların gelişimlerinde takip edilen teknik süreç için bir antrenman bilim varsa; mental dayanıklılık tekniklerinin de bir bilimi vardır. Spor performansında psikolojik faktörlerin önemli bir yeri vardır.
Spor psikolojisi, mental dayanıklılık teknikleriyle bir sporcunun veya takımın ideal performansa ulaşmasına yardımcı olur. Spor psikolojisinde çalışılan mental dayanıklılık tekniklerinin içeriklerin arasında; motivasyon, stres-kaygı yönetimi, konsantrasyon, doğru hedef belirleme, özgüven gibi çeşitli konuları sıralayabiliriz.
SPOR PSİKOLOGLARI KİMLERLE ÇALIŞIR?
Spor psikolojisinde çalışılan kişiler sadece sporcular değildir. Sporcularla birlikte sporcu aileleri ve antrenörler de çalışan kişiler arasındadır. Ulaşılmak istenilen hedefi bir yap-boz gibi düşünürsek, her bir parça yap-bozdaki resmin tamamına ulaşmak için bir yardımcıdır. Bu parçalardan biri eksik olduğunda resim eksik kalır. Aynı şekilde sporcularla çalışırken de ideallerine, hedeflerine ulaşmaları için bir takım olarak, katkı sağlayabilecek her bir parçayla işbirliği içerisinde olmalıyız. Bu süreçte, mental dayanıklılık teknikleri, spor psikolojisi alanında uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır.
SPOR PSİKOLOGLARI NE YAPAR? SPORCUYA NASIL YARDIMCI OLUR?
Sporcular çeşitli durumlarla karşı karşıya gelmektedir. Örneğin, maç sırasında endişeli olabilirler veya odaklarını kaybedebilirler. Takım arkadaşlarıyla iletişim kurmak, öfkelerini kontrol etmek ve hatta kendilerini egzersiz yapmaya motive etmekte zorlanabilirler. Ya da bir maç sırasında önemli anlarda kendilerini huzursuz, sıkışmış hissedebilirler.
Spor psikologları yaşanılan bu zorluklarla çalışmanın haricinde, genel olarak performans arttırmak için zihinde canlandırma, rahatlama ve kendi kendine olumlu konuşma teknikleri gibi uygulamalarla, sporcuların hedefledikleri potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olurlar.
SPOR PSİKOLOJİSİ VE ETKİLERİ
Sporculara ve egzersiz yapan diğer insanlara nasıl yardımcı oluyorsunuz?” diye sorulduğunda: “Nasıl vücudu hazırlamak adına antrenörler ve eğitmenler varsa, biz de zihne antrenman yaptırıyoruz” diye açıklıyoruz. Daha iyi odaklanan, daha çok mücadele edebilen, pes etmeyen, zorluklar karşısında yılmayan, kendine güvenen ve sporu gerçekten seven birini düşünsenize…
BÖYLE BİRİNİ NE DURDURABİLİR Kİ?
Spor psikolojisi seansları tahmin edildiği gibi sadece sporcuların sorunlarını dinleyip onlara terapi yapmak ile geçmiyor. Terapinin ötesinde, seanslarda sporcular veya egzersiz ile uğraşan bireyler çeşitli teknik ve stratejiler öğrenerek hedeflerine daha kolay ulaşıyorlar
Aslında, bakacak olursanız kimsenin spor psikolojisine ihtiyacı yok diyenler bile, zihnine antrenman yaptırabileceği teknikleri öğrenmek istiyor. Bir başka deyişle farkında olmadan spor psikolojisini öğrenmek istiyor.
Dolayısıyla, bu yeni bakış açısıyla zihnimizi de antrenman yapması gereken bir kas grubu olarak görmek, spor psikolojisinin ne kadar gerekli olduğunu ön plana çıkarıyor.
SPORCULARIN YOL ARKADAŞIYIZ
“Vücut bir Ferrari de olsa anahtar zihindir. O anahtarı sporcunun eline alması gerekiyor. Ve bunu bilimsel tekniklerle yapmak, bir süre sonra da kendi kendilerinin spor psikoloğu olmalarını sağlamak bizim aslında esas hedefimiz.
Sporu ve sporcuyu tanımayan bazı uzmanlar rahatça zorlanan sporculara ‘sporu bırak’ gibi tavsiyelerde bulunurken, biz sporcuları yönlendirmekten veya tavsiye vermekten çok kendilerinin tüm çevresel ve içsel faktörlerini analiz etmelerine yardımcı oluyoruz. Başarılı, sağlıklı ve mutlu bir hayat adına doğru seçimleri yapmalarını amaçlıyoruz. Onlara yol gösteren kişi değil, yürüdüğü yol arkadaşı oluyoruz.
Spor Psikolojisi alanına olan talebin artması sonucu açtığımız Cihangir’deki ofisimiz Mentalift uzmanları olarak bizimle çalışan büyük bir ekip yönetiyoruz. Bireysel sporcularla, takımlarla, gruplarla hatta ebeveynlerle çalışırken çok alanlı hizmet vermek en büyük ilkemiz. Performans artırımından, beyin dalgalarının ölçülmesine, antrenör- sporcu iletişiminden, aile terapisine kadar psikolojik açıdan sporcuyu etkileyebilecek bütün alanlardaki koşulları maksimize etmeyi amaçlıyoruz ki potansiyellerinin en üst seviyesinde performans sergileyebilen, sportmenlik değerlerine sahip ve en önemlisi “mutlu!” sporcular yetiştirilebilsin.
Yukarıdaki amaçlar doğrultusunda bireysel seans bazlı çalışmaların yanında ailelerin ve antrenörlerin de yer aldığı grup çalışmaları da yapıyoruz. Spor psikolojisinin 3 temel ayağını (antrenör, veli ve sporcunun kendisi) da ele alarak çalışıyoruz. Bu üç ayağın da en iyi şekilde çalışması gerekiyor ki en kısa zamanda en maksimum verimi alalım. Seanslarımız 45 dakika 1 saat arası sürüyor. Eskrimden judoya, yüzmeden futbola hatta dansa kadar performans odağı olan her alanda çalışmalar yapıyoruz.”
SAHA AĞZIYLA KONUŞUYORUZ
“Bir sporcu karşımıza geldiğinde çekinebiliyor. “Ben problemli miyim?” mantığıyla geldiği oluyor. Oturup, çocukluğuna ineceğiz ve biz ona terapi yapacağız zannediyorlar zaman zaman. Ama biz sporcuyla saha ağzıyla bile konuşuyoruz yeri geldiğinde. Çünkü iki sporculuğu yaşayan birey karşılıklı oturup antrenman ve performans üzerine konuşuyoruz.
Onun dışında erkek ve kız arkadaş sorunlarına kadar konuşuyoruz. Hepsinin üzerinde kontrolü nasıl sağlarız, bunun üzerine taktikler üretiyoruz. Profesyonel sporcular ağırlıklı olmak üzere genç sporcuların performans ve mental güçlerini artırım üzerine çalışırken spor kazanımları üzerine de çalışmalar yapıyoruz. Bunlar nedir; saygı, zaman yönetimi, hırs, motivasyon. Bunları hayatın diğer alanlarına yansıtmak adına çocuklarla bile çalışıyoruz.”
ERTESİ GÜN REKOR KIRDI
Dezavantajımıza olan her şey avantajımıza kullanılabilir!
“Bir sporcunun nasıl motive olduğu çok iyi bilinmelidir. Bize sinir ve öfke kötü bir duygu hâli gibi yansıtılmıştır. Fakat o öfke doğru yönetildiğinde performans artırımı için inanılmaz büyük bir kazançtır. Bunun gibi faktörlerin saptanıp, “müsabaka içinde nasıl kullanılabilir”in sporcuya anlatılması gerekir.
Çok ilginç ve mucizevi denecek kadar etkili aslında beyin. Unutamadıklarımızdan bir tanesi zihin antrenmanında başardığı bir dereceyi ertesi gün yüzerek rekor kıran bir yüzücü olmuştu. Bu bilinçaltı çalışmasında sporcunun yarışma süresini ölçtüğümüzde ertesi günkü sonuçla birebir aynı olması bir tesadüf değildir herhalde…