ABD’ye kulaç atanlar
Deniz Monkul. Can Yıldızlı. Onat Tungaç. Dukuzuncukulvar.com'dan müthiş yazı dizisi başlıyor. Türkiye'nin kulaçlarının ABD'ye uzanan öyküleri.
ABD’ye kulaç atanlar.
Deniz Monkul. Can Yıldızlı. Onat Tungaç. Dukuzuncukulvar.com’dan müthiş yazı dizisi başlıyor. Türkiye’nin kulaçlarının ABD’ye uzanan öyküleri.
Deniz Monkul, Can Yıldızlı ve Onat Tungaç. Hepsinin ortak özelliği yazerken ABD ünversitelerinden burs alarak eğitimlerini ABD üniversitelerinde almaları. Denuz Monkul Ege Üniversitesi Kulübü’nden Can Yıldızlı ve Onat Tungaç ise Fenerbaçe’de attıkları kulaçlarla ABD’deki üniversitelere burslu gittiler. Şimdi hepsi çok iyi yerlerde ve çok mutlu. Türkiye’den ABD’ye uzanan öykülerini ise dokuzuncukulvar.com için anlattılar.
DENİZ MONKUL
Amerika’nın Indiana eyaletin‘de bulunan Indianapolis şehrine 2001 yılında geldim. 2005 yılında University of Indianapolis’dan mezun oldum. Okuduğum alan Computer Science (CS) / Computer Information Systems (CIS)’ idi.
Okulun son döneminde Schwarz Pharma Mfg. şirketinde ‘’Jr. System Admin’’ olarak 3 ay staj yaptım. Stajın sonunda tam zamanlı işe alındım. Bu şirkette 2009 yılına kadar değişik rollerde çalışarak devam ettim. 2009 yılında Roche Diagnostics Operations firmasında ‘’IT Quality Consultant’’ olarak işe başladım ve şu an ‘’Head of IT Quality and Compliance’’ rolünde devam ediyorum.
Amerika’ya ilk geldiğim yıl zorlu bir dönemdi. Başka bir ülkeye alışmak, dili konuşmaya başlamak ve sisteme alışmak gerçekten zor. Ama Amerika genel toplumun sistemlere uydukları bir ülke olduğu için alışmam o kadar zaman almadı. Buraya yüzme aracıyla gelmek isteyen gençlere verebileceğim en iyi tavsiyelerden bir tanesi, gerçekten böyle bir maceraya hazır olup olmadıklarını iyi düşünmeleridir. Çünkü bu istek ve ardından gelenler gerçekten bir maceradır.
CAN YILDIZLI
2002 yılında ABD’nin New York eyaletinde bulunan St. Bonaventure Üniversitesi’ne burslu olarak gittim. Okul tercihimdeki önemli nedenlerde biri okulun Division 1’de yer alması ve küçük bir okul olması nedeniyle de sunduğu eğitim kalitesi ve olanaklarının bana uygun olmasıydı.
Liseden mezun olup üniversiteye gitme sürecinde ABD’de karşılaştığım en öncelikli konuların başında dil konusu geliyordu. Her ne kadar 9-10 yıl İngilizce eğitimi almış olsam da gündelik hayatta bu kadar sık kullanmıyor olmak, alışma dönemini de beraberinde getiriyor. Alışık olduğumuz okulda öğretilen dil eğitimi her ne kadar önemli olsa da gündelik dil, aksan, deyimler gibi daha çok kültürel öğrenimler biraz zaman alıyor.
Sanıyorum en büyük avantajım okula başladığımda tek Türk yüzücü olmam, takımda yer alan uluslararası yüzücü ve diğer takımlardaki sporcularla hızlı ve kolay kaynaşmak bu süreci oldukça hızlandırdı diyebilirim.
İkinci konu sanıyorum sporcu olarak antrenman programları, takım kültürü ve müsabaka yöntemleri ve planının çok farklı olmasıydı. Öncelikli olarak üniversite seviyesinde yüzmenin bireysel değil takım sporu gibi yaklaşılması…ikincisi antrenman programı, daha fazla kara antrenman programları. Bununla beraber ilk seneden hatırladığım ve bizim o dönemde eksik olduğumuzu düşündüğüm çıkış ve dönüş gibi temel konularda kendimi geliştirme ihtiyacımdı. Özellikle 25 yard havuzlarda bu konular daha da önemliydi. Türkiye’de yarışlara katıldığımda sadece bu çalışmaların bile derecelere ne denli iyi etkisi olduğunu gördüm. Üçüncü konu ise yarış programı. “Duel meet” adı verilen kasımda başlayıp mart ayına kadar iki haftada bir ve bazen her hafta olan tek günlük yarışlar. Arka arkaya iyi performans gerektiren, dönüşümlü olarak yolculuk yapman gereken ve bununla beraber hafta içi antrenman programlarının yorgunluğunu tolere etmeyi öğrenmek de zaman alıyordu.
Alışma dönemi sonunda hem atletik hem de sosyal olarak oldukça mutlu olduğumu belirtebilirim. Akademik olarak birçok programa katılıp, kendimi geliştirme şansını kullanmaya çalıştım. Bu da beni yüzme sonrası iş hayatı adına çok geliştirdi. Üniversitede pazarlama eğitimi aldım. Okuduğum dönemi düşünürsek dijitalleşme ve teknolojinin pazarlama alanına hızla girdiği bir dönemdi. ABD’de olmak bu konulara birkaç adım önden takip etmeyi sağladı. Türkiye’ye 2006 yılında döndüğümde bu kazanımlar beni kurumsal şirketlerde iş olanaklar elde etmeme oldukça yardımcı oldu. 2016 yılında kendi işimi kurdum. Ting adındaki şirketimle firmalar ve markalara dijital dönüşüm alanında projeler gerçekleştiriyoruz.
ONAT TUNGAÇ
2003 yılında Yüzme bursuyla Henderson State Üniversitesine kabul edildim. Mezun olana kadar burslu olarak okudum ve yüzdüm. Sadece 2006 senesinde ‘’red shirt’’ denilen bir işlemi yaparak yüzme sezonumu dondurdum ve el bileğimden ameliyatlar geçirdim.
Üniversiteye başladığımda önce ‘’computer science’’ okumak istedim, fakat ikinci yılımda işletme ve finans alanında karar kılarak bölüm değiştirdim. 2008 yılında da işletme ve finans bölümlerinden mezun oldum. ‘’Regions Bank’’ta bireysel bankacı olarak ise başladım. Ağustos 2008 de ‘’Central Arkansas Swim Club’’ ı üniversiteden yüzücü arkadaşımla beraber kurduk. Kulüpte yarı zamanlı olarak yüzme antrenörlüğü de yapmaya başladım. Yüzme kulübümüz ve havuz kontratımızdan dolayı havuz yönetimi sertifikamı aldım ve havuz işletme eğitimimi tamamladım. 2009 yılında ‘’Regions Bank’’ tan ayrıldım ve tam zamanlı olarak antrenörlük ve yüzme kulübü yöneticiliği yaptım. 2010 yılında Arkansas’ın Bryant ilçesinde yeni açılmakta olan havuzun (tesisin) yöneticiliği (Aquatics Coordinator) yeni bir kariyere geçiş yaptım. Ama yarı zamanlı olarak ta kulübümün yöneticiliğine ve antrenörlüğüne devam ettim. Bu pozisyonumu yaklaşık 7 sene devam ettirdikten sonra Ohio eyaletinin Cleveland şehrine yakın olan Westlake ilçesinde asistan havuz yöneticiliğinde yeni işime başladım. Ohio’ya taşınmamızın sebebi eşimin ailesine yakın olmak içindi. Şu anda bu pozisyona devam etmekteyim ve ayrıca Westlake Waves yüzme kulübün de yöneticilik ve antrenörlük yapmaktayım.
Kariyerimi göz önünden geçirdiğimde, kendimi çok şanslı hissediyorum çünkü yüzme sporundaki bilgimi ve deneyimimi üniversite işletme eğitimimle birlikte birleştirmiş olup kendime kariyer yaratmış durumdayım.