Genel

ABD’ye kulaç atanlar 4

Alican Alaclı, Mehmet Barlas ve Emre Çelik. Üçüde yüzmenin getirdiği avantajlarla ABD'De eğitim aldı ve müthiş kariyerler yaptı.

ABD’ye kulaç atanlar 4.

Alican Alaclı, Mehmet Barlas ve Emre Çelik. Üçüde yüzmenin getirdiği avantajlarla ABD’De eğitim aldı ve müthiş kariyerler yaptı.

İndianapolis üniversitesi mezunu “Kimse kimseye çocuk gözüyle bakmıyor. Sorumluluk veriliyor” diyen Alican Alaclı üniversite başarısının yüzmedeki başarıyı da tetiklediğini söylüyor.
“Yüzmenin iliklerimize işlediği disiplin ve çalışkanlık kariyerim için en büyük nimetlerden oldu” oldu diyen Mehmet Barlas Penn State mezunu. Müthiş bir kariyere sahip.
ABD’deki eğitim hayatının adından Türkiye’ye dönen Emre Çelik ise yine yabancı bir firmada görev yapıyor. Çelik ABD’ye gidecek geçleri ise beslenme konusunda uyarıyor.
ABD’ye kulaç atanlar yazı dizimizin yeni üç konuğunun gençlere örnek olacak hayat hikayeleri.

ALİCAN ALACLI
2007 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Indianapolis şehrine gittim. Burada yüzme bursu ile Indianapolis üniversitesinde okudum. Uluslararası ilişkiler bölümünde 2 yan dal (ekonomi ve finans) yaparak 2011’de mezun oldum. 2013 yılında yüksek lisansımı Political Science dalında yaptım 2015’te mezun oldum. Üniversiteden sonra birkaç işim oldu ama kısa süreli geçici islerdi. Evlenip Michigan’a taşındıktan sonra 2017 yılında Enterprise Rent-A-Car’da işe girdim. Branch Manager olarak kendi ofisimi ve ekibimi yönetiyorum.

Açıkçası üniversiteden mezun olduktan sonra iş hayati kolay ve rahat başladı. Sonuçta üniversitede geçen uzun yıllar neticesinde İngilizce ile bir sorununuz kalmamış, yaşadığınız şehrin veya Amerikan kültürüne alışmış ve insanlarla olan ilişkiniz olumlu yolda arttığı için, iş dünyasına alışmak üniversiteye alışmaktan daha kolaydı. Amerika’da benim bulunduğum iş ortamında herkes iyi çalışan ve hedefleri olan insanlardır, yani “hard working people”. Geçmişte aldığım yüzme disiplini, kendimi iş konusunda psikolojik olarak bir üst seviyeye itmeme çok yardım etti. Bugün iş hayatımda geldiğim yerde yüzme sporunun etkisi oldukça fazladır.

Üniversite olarak tabi ki ilk 2 sene baya yoğun ve zor geçti. İçine girdiğiniz yeni ortama alışmak, yaşadığınız şehire alışmak, derslerde her konuyu iyi anlayamamak ve tabi ki de sınavlarda biraz da spor ve dersleri dengede tutmak birçok kişinin yaşadığı zorluklardır. Amerika’ya gidenlerin hayatı yaşayıp eğlenceye gittiği, aynı zamanda yüzebildikleri kadar yüzdükleri diye bir görüş açısı da mevcut. Fakat Türkiye’deki üniversitelere kıyasla Amerika’da sert kurallarla 4 sene burslu (bazı istisnalarla 5 sene olabiliyor burs süresi) olabiliyorsunuz ve spor yapabiliyorsunuz. Yani size verilen burs 4 yılı geçmiyor. O yüzden ortama çabuk adapte olmak, İngilizce ve yabancı ortama ayak uydurmak ve dersleri anlamak gerekiyor. Kimler bu konuda başarılı olursa sportif başarı da beraberinde geliyor. Unutulmaması gereken en önemli nokta Amerika’da üniversitelerde kimse kimseyi çocuk gözü ile görmez ve onlara sorumluluk vermekten kaçınmaz.

MEHMET BARLAS
2002 de ilk 6 ayımı lisan öğrenerek geçirdiğim Penn State Üniversitesinden 2006 yılında Finans ve Ekonomi bölümlerinden mezun oldum. Francophone (Fransızca eğitim veren lise) bir liseden mezun olduğum için ilk baslarda iletişim ve aidiyet zorluğu çektim. Fakat lisan öğrendikçe adapte olma süresi hızlandı. Bir de o zamanlar akıllı telefonlar ya da bugünkü teknoloji olmadığı için, sevdiklerimizi daha çok özlüyor ve daha az haberleşebiliyorduk.
Burada ki sporcu öğrencilere sağlanan hem atletik hem akademik olanaklar amatör sporlara gençleri teşvik ediyor ve sistem başarılı olanları türlü şekillerle ödüllendiriyor. Yüzme bursu almasam da ‘’varsity’’ takımın parçası olmak büyük bir gurur nedeni olmuştu benim için.
Mezuniyetten sonra Bear Steans de başladığım kariyerime bugün Goldman Sachs de ‘’Global Head of Credit & Structured Credit Trading and Sales Services’’ olarak devam etmekteyim. Yaklaşık 15 senedir New York City de yaşıyorum ve Avustralyalı eşimle de burada tanıştım. Birlikte aynı şirkette çalışıyoruz. Yüzmenin iliklerimize işlediği disiplin ve çalışkanlık kariyerim için en büyük nimetlerden oldu. Yüzme de olduğu gibi, gelişim rakipsiz ve yanınızda güçlü bir takım olmadıkça olmuyor. Bugün Amerika’nın dört bir yanında yaşayan, yüzme sporundan edindiğim dostlarım hala ailemle birlikte en büyük destekçilerim.
İlginç günlerden geçtiğimiz bu dönemde eşimle NY eyaletinin kuzeyinde ki çiftliğimizde evden çalışarak kariyerimizi sürdürüyoruz. Herkese sağlıklı ve aileleriyle mutlu bir gelecek dilerim.

EMRE ÇELİK
İSTEK Semiha Şakir Lisesini bitirdikten sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne 2005 yılında gittim. İlk önce 1 sene Arkansas eyaletinde bulunan Henderson State Universitesinde okudum. Sonra California State University Northridge’e transfer oldum. Bu üniversitenin ‘’Recreation and Leisure Management’’ bölümünden ezun oldum. Amerika’da kısa bir dönem çalıştıktan sonra Türkiye’ye döndüm. Şu anda operasyon uzmanı olarak Continental şirketinde çalışmaktayım.
Amerika’da yüzmenin kolaylığı eğitimle beraber sporunuzu programlı, dengeli ve rahat şekilde yürütebilmenizdir. Antrenmanda ya da müsabakada derslerinizi, derslerinizde de antrenman/müsabaka için düşünüp, endişelenmiyorsunuz. Sporcuların burslarını koruyabilmeleri için belirli bir not ortalamasını (GPA) tutturmaları gereklidir. Zor olan bu süreci öğretmenlerin sporculara sağladıkları imkân ve olanaklarla daha rahat atlatabiliyorsunuz.
Örnek vermek gerekirse; öğretmenler her dönem başı derslerine giren sporcu öğrencilerden müsabaka programlarını isteyip, müsabakalardan dolayı oluşabilecek devamsızlıklardan ya da kaçırılabilecek sınavlardan önceden haberdar oluyorlar. Böylelikle sebebi önceden belli olan devamsızlıklarda yoklamadan muaf tutup ve kaçırılan sınavlar için mazeretsiz telafi sınavları hazırlanıp yapmaktadırlar. Aynı zamanda kaçırılabilecek ya da yetiştirilemeyen projeler içinse ek zaman tanıyabiliyorlar.
Sporcular sorumluluklarını yerine getirmek için kaçırdıkları dersler ve sınavlar için endişe edip, stres yaşamamaktadırlar. Bu tür desteklerle hem müsabakalarda iyi bir performans sergileyip hem de derslerinde yüksek notlar alarak iki dalda da başarı sağlanmaktadır.
Bu disiplin ve sistemle, sporda kazandığınız başarıların yanında yüksek bir ortalamayla mezun olarak eğitiminizi sonlandırabiliyorsunuz.
Amerika’ya giden birçok sporcunun yaşadığı zorluklar da tabi var. Biz sporcular olarak çoğumuz ilk senelerimizde üniversitelerimizin yurtlarında kalıyor, yurtlarda ki rahatsız edici ortamdan ötürü diğer senelerde kendi evlerimize çıkıyorduk. Kendi evimize çıktığımızda yurtlarda mustarip olduğumuz rahatsızlıklardan kurtulmuş olsak da, kendi evimizde daha büyük bir sorunla karşılıyoruz. BESLENME !
Sporcular olarak her ne kadar nasıl beslenmemiz gerektiğini biliyor olsak da, eğer okul yemekhanesinden yemek yemiyorsanız (orada yediğimiz yemeklerin de besin değeri ihtiyacımız olanın yarısıdır) ve yemek yapmasını bilmiyorsanız mecburen dışarıda yemek zorunda kalıyorsunuz. Yemek yapmayı biliyor olsanız da Türkiye’de ki gibi düzenli ve doğru beslenmeyi her zaman sağlayamıyorsunuz.
Tahmin edebileceğiniz üzere Amerika deyince akıllara ilk gelen şey ‘’Fast Food’’dur. Eğer dışarıdan yemek zorunda kalıyorsanız çoğunlukla yediğiniz yemek Fast Food olabiliyor. Bu da kilo almanıza sebep olup performansınızı negatif yönde etkilemektedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu