Yüzmede yabancı sporcuya lisans mı geliyor?
15 Haziran 2020 tarihinde Spor Bakanlığına sunulan Türkiye Yüzme Federasyonu Sporcu Lisans Vize ve Transfer Talimatı yüzmede yabancı sporculara lisans yolunu açtı.
Türkiye Yüzme Federasyonu Sporcu Lisans, Vize ve Transfer Talimatı Değişti. Camiamıza hayırlı olsun, yabancı sporcuların yolu mu açıldı? Yabancı sporcu kuralını isteyen kulüp veya kulüpler mi var? İşte merak edilenlerin cevabı:
15/06/2020 tarihinde Spor Bakanlığına sunulan Türkiye Yüzme Federasyonu Sporcu Lisans, Vize ve Transfer Talimatı yüzmede yabancı sporculara lisans yolunu açtı. Daha önce yabancı sporculara kulüp lisansı imkânı verilmiyor (Türkiye’de ikamet eden sporcular ferdi lisans alabiliyordu), sporcuların Türk vatandaşlığına geçmeleri mecbur tutuluyor, ayrıca Türk milli takımını seçmeleri gerekiyordu. Spor Genel Müdürlüğü tarafından 14/07/2020 onay tarihi ile duyurulan yeni talimatname ile her kulüp 2 yabancı sporcu için lisans çıkartabilecek! Eski talimatnamelerde yabancı kontenjanı bazı federasyonlarda bulunurken TYF’de bulunmuyordu. Yeni talimatnamede yabancı sporcu kontenjanı kararının neden yer aldığı merak ediliyor (Federasyonlar taslak metinlerin maddelerini genelde kendilerine uyarlayarak revize ediyorlar yani yabancısız, 2/4/6/8/10/ sınırsız sayıda yabancı yazabiliyor). Bu karar bilerek mi alındı yoksa üzerinde çok düşünülmeden, gelen taslak metin Genel Müdürlüğe geri mi gönderildi? Her ne olursa olsun, Dokuzuncu Kulvar olarak bu kararı yanlış buluyoruz.
Talimatın 13. maddesi incelendiğinde yabancı uyruklu sporcuların ne koşullarda lisans çıkartabilecekleri gayet net açıklanmaktadır. Bu sporcuların ya ülkemizde fiilen ikamet etmeleri ya da 1 yıllık ikamet izin belgesi almaları gerekmekte. Yani aslında Türkiye’de gerçekten ikamet etmeyenler için de lisans çıkartılabilecek.
Şampiyonluk yarışındaki takımlar bu haklarını kullanırlarsa (genelde bir takım kullanırsa gerisi gelir) bütçelerinin bir kısmı yabancı sporculara aktarılacak. Türk yüzücülerin oturmuş bir sponsorluk, devlet gelirleri yok, dar bir pastanın daha da daralması söz konusu olacaktır. Yurt dışında gördüğümüz gibi, sporcuların kulüpler harici gelirleri olsa, belki etkilenme az olur ama maalesef bu söz konusu değil. Dahası, Türkiye’de sporcularına düzenli maddi destek sağlayan sadece 3 kulüp mevcut. Bu kulüpler de sporculara, Türkiye şampiyonalarında aldıkları sıralamanın da dâhil olduğu (farklılık göstermekle beraber), belirli kriterlere göre destek oluyor. Yabancı sporcular, Türk sporcuları alt sıraya iterlerse ne olacak?
Maddiyatı geçelim. Yabancı sporcular Türkiye’de antrenman yapsalar, Türk sporcuların gelişimlerinde rol oynasalar, Türk antrenörler eşliğinde çalışıp, antrenörlerimiz için de faydalı olsalar belki de yüzme sporunun gelişmesi için kabul edilebilir (kimine göre edilmesi doğru da olabilir). Fakat yukarıda belirttiğimiz gibi, fiili ikamete değil de sadece izine bakılırsa, yarıştan yarışa gelecek sporcular sadece kulüpler arası yarışlarda kupa alınmasına katkıda bulunacaklar.
Milli takım düzeyinde de yararlanamayacağımız bu sporcuların faydasını görse görse ENKA, Fenerbahçe, Galatasaray yüzme takımları görebilecekler. Biz merak ediyoruz bu kulüplerin yabancı sporcu yarıştırma konusunda görüşleri nedir? Bu kural için toplantı yapıldı mı, görüş alındı mı?
Yine talimatın 14. maddesi de sporcularımızın performansını negatif yönde etkileyebilecek bir madde. ‘’T.C. vatandaşı olup yabancı bir ülkede lisansı olan sporcunun, Türkiye’de lisans, vize ve transfer işlemi yaptırabilmesi için lisanslı olduğu ülkedeki spor kulübünden ilişkisini kesmesi gerekir.’’
Türkiye’de yaşayan ve T.C. vatandaşı olan bir sporcuyu anladık ama yabancı bir ülkede yaşayan/ ikamet eden bir sporcunun kulüp takımı ile antrenman yapma ve yarışmalara girme imkânı neden elinden alınır bunu anlamak maalesef mümkün değil. Yüzdürülebilecek yabancı sporcularda bile bu şart açıkça yazmıyor/ aranmıyor. Yani bu sporcular başka kulüp ile bağlarını kesmek zorunda değil. Üniversite takımları ise bir problem oluşturmuyor, dolayısı ile Amerika’da okuyan sporcularımız bu şarttan belirli ölçüde sıyrıldı. Fakat sporcuların büyük kısmı NCAA sezonu bittikten sonra USA-Swimming (Amerika Yüzme Federasyonu)’e bağlı kulüplerle antrenmanlarına devam ediyorlar ve yarışlara giriyorlar (hatta bazen Amerika Kış Şampiyonalarına bile kulüp takımı adıyla katılıyorlar). Antrenörleri kabul ettiği sürece ‘’unattached’’ yani bağımsız olarak yarışa girebiliyorlar. Fakat kabul etmezlerse ne olacak (bunun örnekleri geçmişte yaşandı)? Yarışmalara katılmasınlar ve kötü yönde mi etkilensinler? ‘’lisansı olduğu ülkedeki spor kulübünden ilişkisini kesmesi’’ tam olarak ne demek? Antrenman yapmayı da mı kesecek? Antrenman yapacak ama o kulüpten lisans mı çıkartmayacak? O kulübe aidat mı ödemeyecek? İleride kafalarda soru işareti kalmaması için her noktanın tam aydınlatılması gerekir.
Amerika’da yaşayan sporcuları bir kenarı bırakırsak, Avrupa’da yaşayan ve burada yarışmaya gelmek isteyen olursa ne olacak? Burada ferdi olarak yarışırsa kendi masraflarını ödeyerek gelecek. Ya da burada kulüp adına yarışmak için kendi ülkesinde bulunan takımdan ayrılacak. O zaman bu sporcuları o kulüpler çalıştırır mı? Avrupa’da işler Amerika gibi ilerlemiyor.
Sporcu Lisans, Vize ve Transfer Talimatnamesinin üzerinde konuşulması gereken başka konular da mevcut. Bu konuları ise başka bir zaman okurlarımızla paylaşacağız.
Türkiye Yüzme Federasyonu Sporcu Lisans, Vize ve Transfer Talimatına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

